ALFA halkı , liderlerinin kendilerini kandırmasından hiç memnun değildir. Her seçim öncesi müthiş vaatlerde bulunan ve sonra ortalarda görğnmeyen liderlere artık güvenleri de kalmamıştır.
Yöneticilerin hata zinciri yavaş yavaş halk seviyesine kadar inmiştir. Herkes, kendi alanında umursamazlık içinde hareket etmeye başlamıştır. Amaç, günü kurtarmaktır. Amaç yarına bir kaç kuruş atabilmektir, çünkü ALFA ülkesinde halkın hastane ve gelecek garantisi yoktur. Parası olmayan hasta kapıda bekletilmektedir, acil hastaya 3 ay sonraya gün verilmektedir, doğal olarak herkes kenarda YASTIKALTI parası tutmaktadır. İşin ilginç tarafı, bu yastıkaltı paraların miktarı birçok devletin tüm değerinden fazladır. Halk bu paraların yarısını piyasaya sürse zaten piyasada kriz diye birşey kalmayacaktır, ama nerede o yöneticilere güven?
ALFA ülkesinin bir özelliği daha vardır… Tarih boyunca birçok uygarlıklara evsahipliği yapmıştır, bunun nedeni de toprağın verimliliği, 4 mevsimin birarada yaşanabilirliği, halkın çalışkanlığıdır… Gelgelelim bilinçsiz yönetim sayesinde bereketli topraklar bile verimsiz olmaya başlamaktadır.
Komşu ülkelerde taşı vurduklarında petrol çıkarken nedense ALFA ülkesinde petrol olmadığı iddia edilir senelerdir. Hatta açılan petrol kuyularını birileri özellikle kapattırmaya çalışır nedense…Kimse anlam veremez ama soru da soramazlar.
Birçok devletin gözü aslında bu bereketli topraklardadır. Bu nedenle dostu neredeyse yok denecek kadar azdır, üstelik gerçek dostlarını da Vatansever Yöneticilerin, Batı sevdası yüzünden kaybetmişlerdir. Yalnız kalmışlardır. Tek dostları vardır.. Batı’lı devletler.. O da Kurtlar Sofrasından başka birşey değildir aslında.
Birgün, çok güzel bir gelişme olur. ALFA ülkesinde halk sokaklara dökülür sevinçten. Batı’lılar bu kadar sene kapılarından ayrılmayan, eşikte yatan Alfa liderlerinin isteklerine kulak verirler ve GÜMRÜK BİRLİĞİ adını verdikleri, apartmandaki kapıcılık görevi denebilecek bir göreve getirirler Alfa’lıları.
ALFA halkına büyük bir müjde verilmiştir, Batı’lı olmamışlardır ama artık Batı apartmanında kapıcı olmayı başarmışlardır. Bu ne büyük bir başarıdır !
Batı’lılar ise olaya farklı yaklaşmaktadırlar aslında. ALFA ülkesindeki yukarda bahsettiğimiz o hammaddeleri, madenleri, hormonsuz ürünleri Gümrük Birliği sayesinde çok ucuza Batı halkının hizmetine sunmuş olacaklardır. Kendi ürünleri dünyaya pahalı geldiği için, ALFA ülkesinden gümrüksüz aldıkları malları, BATI damgasıyla iki, üç katına satabileceklerdir.
Batı, aslında kendini beğenmiş bir yapıya sahiptir. Tarihi boyunca hep kendini üstün, diğer tüm kültürlere barbar diyebilecek kadar aslında basit bir düşünceden kendini kurtaramamıştır. Batı uygarlığı gittiği her ülke kültürünü değersiz saydığı için, bırakın kültürü değiştirmeyi, neredeyse halkın rengini bile değiştirebilmek için elinden geleni arkasına koymamıştır. Dünyada kaybolmuş uygarlıkların bir kısmı övünerek Batı tarafından yokedilmiştir. Sırada ALFA ülkesi vardır. İşin komik tarafı, ALFA’lılar, elleriyle kültürlerinin yokedilmesine çalışmaktadırlar. Hatta 70 sene önce yapılan , Dünya Kültürel Kıyafetler Sergisi’ne ALFA devleti Smokinli erkek kıyafetiyle, mini etekli bir bayan kıyafeti gönderecek kadar komik işler de yapmayı başarabilmiştir.
Devamı ÜÇÜNCÜ BÖLÜMDE…..
21.06.2002