İspanya’da araba kiralayarak, Avrupa Turu yapmaya karar verdik ailece…Turumuz, İspanya, Madrid’de başlayacak ve Fransa sahili, İtalya, İsviçre, Almanya ve son olarak Fransa’da son bulacak ve biz de oradan uçakla geri dönecektik ülkemize.
Programımız bir hayta sürecekti ve kiraladığımız araç henüz 5000 kilometrede bize göre yeni denecek bir arabaydı.
Seyahatimizin ilk beş günü gerçekten mükemmel geçmişti. İsviçre Alplerinde kalmış, mükemmel manzaraları görmüş ve Almanya’ya geçmiştik. Geceyi Franbkfurt’ta geçirecektik. Ben gece olmadan oraya varmak amacındaydım. Güneş yavaş yavaş batmaya hazırlanırken , arkada midesi bulunan oğlumuz, daha fazla dayanamayıp, koltuğa kusmuştu. Frankfurt’a 20 kilometrecik kalmıştı oysa….Araç kiralık bir araçtı üstelik, hava sıcaktı ve doğal olarak arabanın acilen iç yıkamaya girmesi gerekiyordu. Fakat gece olmuştu. Bütün oto yıkamacılar kapanmıştı. Üstelik açık yakaladığımız birkaç tanesi de iç yıkama yapmadıklarını söylediler. Akşam Frankfurt İstasyonu altındaki otoparka bıraktığımız araca, ertesi gün geldiğimizde, pratrik turşu kokusuyla karşılaşmıştık, arabaya girmenin mümkünatı yoktu çünkü koltuk sıcağın da ewtkisiyle olağandışı bir koku üretmişti…..
Bütün pencereleri açarak, ve üstelik klimayı da en son noktaya getirerek, oto yıkamacısı aramaya koyulduk. Ne tesadüf ki, cumartesi günü olduğu için gene birçoğu kapalıydı. Son çare kendimiz olayı çözmeye karar verdik çünkü bu araba ile 2 gün daha yolculuk etmek zorundaydık.
Bir markete girip, her türlü temizlik malzemesi, kova, koltuk şampuanıi koku giderici ve araba kokuları aldık…Bir parka çektik arabayı, ve başladık yıkamaya içini…Biz yıkadıkça o daha çok kokuyordu..Hele üstelik, olayın kahramanı arkadaşımızın BU NE BİÇİM KOKU? demesi bizi çileden çıkartıyordu…Hem suçlu, hem güçlü misali.
Neyse olayı uzatmayalım, son durağımız olan Paris’te havaalanına geldik. Burada arabayı teslim edecektik. Korktuğum şey, bizden ekstra para isteyebilecekleriydi, çünkü araba herhalde bizden sonra bir daha başkasına kiralanamayacaktı, çünkü halen o biçim kokuyordu.
Arabayı görevliye teslim eder etmez arkama bile bakmadan havaalanına doğru koşmaya başladım :))))
3.11.2002