SARS hastalığı, Corona Virüs adı verilen bir çeşit Zatürre virüsünden kaynaklanmaktadır. Corona virüs ancak elektron mikroskobuyla görülebilen ve 100.000 tanesi yanyana geldiğinde sadece 1 milimetre büyüklüğünde bir yeri kaplayan virüslerdir.
Hastalığın nasıl çıktığı henüz anlaşılamamıştır fakat bir çeşit değişime uğramış grip virüsü olarak tanımlanmaktadır. Hastalığın belirtileri 38 derece üzeri ateş, nefes daralması, halsizlik gibi gribal özellikler taşımaktadır. 10 gün içerisinde tüm akciğeri kaplayan virüs, nefes almayı zorlaştırdığı için hastalar cihazlara bağlanarak nefes almaları ancak sağlanabilmektedir.
Hastalığın en önemli tehlikesi tanımının bile tam yapılamaması ve bugüne kadar denenen tüm antibiyotiklere karşı olumsuz yanıt vermesidir. Hastalığa yakalanma direk virüsle temas şeklinde olmaktadır, bu da hapşırma, veya hastadan nefes veya öksürük yoluyla direkt temasla olmaktadır. Bugüne kadar SARS hastalığından ölenlerin %40’ı sağlık çalışanlarıdır ve maalesef ilk kurbanlar,hastalığın tam tesbitini bilemeyenler olmuştur. Dünya Sağlık Örgütü doktoru URBANİ de, Vietnam’da bu hastalığa yakalanıp vefat etmiştir. Hastalığa verilecek isimlerden biri de URBANI VIRUS’tur.
Hastalıktan korunma çareleri maske takmak, ellerin özellikle sabunla ve sıcak suda en az 20 saniye yıkanması ve hastalardan mümkün olduğunca uzak kalmakla mümkündür. Hastalığın sebebi olan virüsler o kadar küçük ve tehlikelidir ki, hapşıran bir hastadan çıkan zerrecikler maske takmış birinin göz retinasından bile vücuda girebilmektedirler. Virüs açık havada 3 saat yaşayabilmektedir ve bugüne kadar hayvanlar ve bitkiler yoluyla geçmediği belirlenmiş ve aksi iddia henüz ortaya atılmamıştır. Uzakdoğudan gelen ürünlerle de bulaşması mümkün değildir çünkü 3 saat içerisinde insan bedenine giremeyen virüs zaten ölmektedir.
Ülkemizde henüz SARS vakasına rastlanmamıştır. İstanbul’da Haseki ve Cerrahpaşa Hastanelerinde özel odalar hazırlanmış ve SARS vakası olabilecek veya şüphelenen hastaların direkt bu hastanelere götürülmesi gerekmektedir. Bu hastanelerimizde özel eğitimli doktor ve hastabakıcılar gelecek hastaların tedavisine çalışacaklardır.
Hastalık özellikle Çin’de hızla yayılmakta ve karantina altına alınma suretiyle hastalığın yayılmamasına çalışılmaktadır.
Hastalığın özellikle 40 yaş üzeri ve bağışıklık sistemi güçlü olmayan hastaların ölümüne neden olduğu istatistiklerle ortaya çıkmıştır.
Dünya Sağlık Örgütü hastalığın merkezi olan uzakdoğuya gidilmemesini tavsiye etmektedirler, eğer çok önemli bir neden varsa ve gitmek zorunluluğu varsa maske takılması ve hijyene özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Virüs çok küçük olduğu için normal maskeler tam bir korunma sağlamamaktadır ve mikrop filtreli maskeler kesinlikle takılmalıdır.
Son alınan kararlarla, uçaklarda seyahat esnasında SARS virüsünün olduğu saptanan hastaların, uçakta oturduğu koltukların 2 ön ve 2 arka sırasındaki tüm yolcular da kontrolden geçirilmesi gerekecektir. Ayrıca seyahat sırasında daima hareket halinde olan hosteslerin de kontrolu şarttır.
Japonya’da insan vücudunun sıcaklığını ölçen cihazlar her köşeye yerleştirilmiş ve vücut ısısı 38 derece üstü olan herkes hemen kontrol edilmektedir. Bu hastalığın yayılmasına bir ölçüde engel olma noktasında, mantıklı bir çalışmadır.
Hastalığın henüz bir ilacı ya da tedavisi bulunmadığı için, yukarda belirtiğimiz gibi uzakdoguya seyahatlerin şimdilik askıya alınması kendi sağlığımız açısından çok büyük bir önem taşımaktadır….
En kısa zamanda bu beladan kurtulabilme dileğiyle……
28.04.2003