Trajik Ticari Hikayemiz

15 senedir ticaretin içindeyim.. Tek bildiğim dengesiz giden bir ticari politikamızın olduğu….Başımızdakiler ticaretten anlasalar da anlamasalarda birşeyleri çok kolay değiştirebiliyorlar. A partisinin koyduğu kanunları, B partisi gelince değiştiriyor, olan bizlere oluyor doğal olarak.

1990’da imalatla uğraşıyorduk mesela…. Devletimiz kapıları açtı ve ithalatın önü de açılmış oldu herkese… Güzel bir gelişmeydi bu aslında.. Yeni bir çok alternatif ürün gelecekti bu sayede piyasamıza. Tek tip ürün kullanmak yerine alternatiflerinden seçim yapmak tabii ki çok güzel birşeydi… Ama kim zarar gördü burada en çok? Tabii ki biz imalatçılar… Mallarımızı satamaz olmuştuk ve çaresiz ithalata biz de başlamıştık.. Fabrikamız da kapandı zaten rekabet şansımız olmadığı için.

2003 yılına kadar ithalatla uğraşıyorduk. İşi öğreneceğiz diye epey kazık ta yemiştik hani seneler boyu… İthalatlarımız artık sağlıklı geliyodu, fiyatlarımız güzeldi ve komşu ülkelerden de bir çok müşterimiz olmuştu.. Gelen malların neredeyse 80%’ini yurtdışına satıyorduk… ama…. yönetim değişikliği olmuştu gene ve yeni sistem uzakdoğudan yapılan ithalatların önünü kesmeye yönelik gelişiyordu. Avrupadan pahalı ürün alamıyorduk bu nedenle de uzakdoğu malları tercih ediliyordu… İmalatı destekleme düşüncesiyle bir çırpıda kanunlarda değişiklikler yapıldı. Artık uzakdoğudan mal getirirseniz bir sürü vergi ödemeniz gerekecekti. Bu kimin en çok işine yaradı biliyor musunuz? Kaçakçıların…. Doğubeyazıt ve Şanlıurfa kaçakçılarının bayram ettiği bir döneme girildi ülkemizde.. Sizin yüksek vergilerini ödeyip getirdiğiniz malları onlar kaçak ve vergisiz soktukları için kazançları da o kadar artmış oldu… Şu anda devletin kasasından çok onların cebine giren bir düzen var ülkemizde…. Ne acı…..

Devletin kestiği parmak acımaz derler.. Biz de fabrikamızı yeniden canlandırmaya çalıştık.. Makineler aldık, kalıplar yaptırdık ve işe başladık.. Uzakdoğu mallarıyla rekabet şansımızın olmadığını biliyorduk zaten en başından, ama kaçak giren mallar bizim imalata da çok sekte vuruyordu. Buna da çare maalesef yok.. Kime neyi şikayet edeceksiniz? Kaçakçılar açık açık söylüyorlar sağda solda gümrük memurlarına rüşvet vererek mallarını çektiklerini, sınırdaki askerin onlar terörist olmadığı için gözyumduğuna (Ticaretimizi vuran kaçakçılar da bir çeşit terörist değil midir sizce de?) … Devletin görevlisi görevini yapmıyorsa sizin işiniz Allah’a kalmış demektir zaten….

İmalatımız bütün zorluklara rağmen devam ediyor… Benim asıl korkum ne biliyor musunuz? Yarın başka bir parti geldiğinde işimiz gene zorlaşacak.. O parti de anında bir değişiklik yapacak ve diyecek ki ithalat serbest, vergileri düşürüyoruz…. Aman ne güzel.. Gene kapat fabrikanı….

Oyuncak olduk bu değişken yönetimler yüzünden… Bu memleketin 5 YILLIK KALKINMA PLANI yok mu? Ben çocukken öyle birşeylerden bahsedilirdi çünkü… Kim neden kaldırdı bu düzeni? Bir ülkenin yönetim planı, projesi olmazsa, bugünkü TÜRKİYE GİBİ OLUR sonunda! Nereye gittiğimiz cidden meçhul… Yarın bizi ne yeniliklerin beklediğini kimse bilmiyor. Bakalım kim gelip neleri değiştirecek?

12.12.2006

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.